Tokat Eğitim-İşten "İl Emri” Tepkisi


        Tokat  Eğitim-İş  İl başkanı Emin Kılıç "Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirmelerdeki “İl emri” uygulamasına  karşı yaptığı yazılı basın açıklamasında  şunları söyledi:  

      "Ülkemizin en büyük bakanlığı olan Milli Eğitim Bakanlığı, sorunu dahi bilmeyenlerin yönetimi altında sorun çözme değil, “Mağdur Etme Bakanlığı” halini almıştır. 
         Milli Eğitim Bakanı Ö. Dinçer , son zamanlarda çıktığı programlarda öğretmen maaşlarının düşüklüğü konusunda sendikaları suçlarken, “Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirmelerdeki “İl emri” uygulamasından bihaber olduğunu göstermiştir.
         Son yıllarda “milli” sıfatını tamamen kaybeden Bakanlık, “eğitim’’ görevini de bir yana bırakarak, “Mağdur Etme Bakanlığı”na dönmüştür.
         Asli görevi “eğitim” olan bir bakanlık, mevzuata rağmen öğretmenlerin yüksek lisans ve doktora yapmalarına da engel olmaktadır. Öğretmenlerin, öğrenim özrünün kaldırılmasını kabul etmek mümkün değildir.
          Milli Eğitim Bakanlığı tarafından dayatma yoluyla uygulamaya konulan her tasarruf eğitim iş kolunda büyük huzursuzluğa yol açmaktadır. Bakanlık belirli aralıklarla, eğitim çalışanlarını hukuka, hakkaniyete ve vicdana aykırı düzenlemelerle mağdur etmek için akıllara durgunluk veren uygulamaları yaşama geçirmektedir. İşin en vahim tarafı ise, aynı siyasi anlayışa sahip olmalarına rağmen görevi devralan her bakanın, geçmiş bakanlık birikimini bir kalemde çöpe atarak kamu otoritesinin itibarını yerlerde süründürmekte sakınca görmemeleridir.
        Örneğin, yıllardır kamu çalışanlarının iş kolunda meşru hukuki sözcülüğünü yapma hak ve yetkisine sahip sendikalar olarak sağlıklı bir “il emri” uygulaması için ortak söylemler ortaya koyduk. Sendikacılık anlayışları, ideolojik bakış açıları birbirinden tamamen farklı olmalarına rağmen rakip sendikaları aynı çizgiye çeken bu görüntünün altında yatan mağduriyet gerçeğini Bakanlığın görmezden geliyor olması son derece düşündürücüdür.
        2011 yılının son dönemlerinde, uzun yıllardır ortaya konulan görüş ve öneriler ışığında oluşturularak son olarak tüm sendikalara görüş sunmaları için gönderilen Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağında, iller arası özür grubuna bağlı yer değişikliği isteğinde bulunanlar için “il emri “uygulaması yer almaktaydı. Hal böyleyken Bakan değişimi ile birlikte geçmiş çalışmaları çöpe atan Bakanlık, il emir uygulamasını rafa kaldırmıştır.
Bu uygulamayla eşinden, çocuğundan ayrı olan öğretmenlerin birleştirilmesini amaçlayan
eş durumu özründe, il emri uygulaması kaldırılarak yeni mağduriyetleri oluşturmanın zemini hazırlanmıştır. 
         Bir başka sorun ise, iller arası yer değiştirmelerde, 3 yıl şartının 15 Eylül olarak belirlenmesinde yaşanmaktadır. 2009 yılındaki atamayı 14 Eylül’e sarkıtan Bakanlık, kendi yaptığı hatayı da öğretmenlere yükleyerek mağduriyet yaratmaktadır.
         Eğitimin içini boşaltan, eğitimi ticaret-siyaset ve tarikat üçgeninin içinde yok eden Bakanlığın, bu uygulamalarına karşı her türlü meşru zeminde mücadele etme kararlılığında olan Eğitim-İş,  oldukça kapsamlı hukuki mücadele yürütmektedir. Bu kapsamda, 2012 Yılı Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzu'nun; eğitim özrünü dışlayan düzenlemeleri ile il-ilçe emrine atanma hakkını ortadan kaldıran düzenlemelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için geçtiğimiz günlerde Danıştay'da dava açtık.
        Ancak, Bakanlığın apar-topar uygulamaya soktuğu keyfi atama süreci ise halihazırda sürmektedir. Uygulamanın muhatapları, ağır bir mağduriyetle karşı karşıya kalmışlardır. İl emrine atanma olanağının kaldırılmasıyla yaşanan sıkıntıya Bakanlığın acil çözüm üretmesi gerekliliği anayasal bir zorunluluk olup devletin kamu görevlisine karşı yükümlülüğüdür.
        Eğitim-İş olarak önerimiz,bakan Ö. Dinçer ve temsil ettiği zihniyet, ülkenin dört bir yanından yükselen mağduriyet çığlıklarına kulaklarını tıkamaktan vazgeçmelidir. Bakan Ö. Dinçer ve temsil ettiği zihniyet ten sorunu derhal çözmesini ve kamu çalışanlarının hayli kırıp döktükleri kalblerini kazanmaya dönük somut adımlar atmalarını bekliyoruz. Aksi halde nitelikleri ve nicelikleri itibariyle ülkenin en etkili sivil gücü olan eğitim emekçilerinin husumetinin olumsuz etkilerini siyasal ve kişisel yaşamının her döneminde fazlasıyla hissedeceklerdir."

                  Tokat Gerçek Haber 
                          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cahit Külebi Şiirinde Tokat ve Anadolu Motifleri-Hami Karslı

Bir Doğasever: FARUK SÜKAN

Unutulan Bir Katliam:Talkan ve Cürcan