Türk-İş’in genel grev kararı


Türk-İş, Hükümetin ve işverenlerin kıdem tazminatı hakkındaki niyetlerine yanıtlar verdi.

8-11 Aralık 2011 Genel Kurul kararı : ‘’Kıdem tazminatına herhangi bir şekilde dokunulması genel grev sebebidir’’

Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun, 5 Haziran 2012 tarihindeki kararı :

‘’Türk-İş Başkanlar Kurulu, Hükümetten, Ulusal İstihdam Stratejisi Belgesi’nde yer alan emek karşıtı hükümleri çıkarmasını istemektedir. Esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılmasına, var olan esnek çalışma biçimlerinin yasalaştırılmasına, güvenceli esneklik aldatmacasına, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesine, asgari ücretin bölgeselleştirilmesine, işsizlik sigortası fonunun amacı dışında kullanılmasına, kıdem tazminatının hak kaybına yol açacak şekilde fona dönüştürülmesine karşıdır. Türk-İş Başkanlar Kurulu, kıdem tazminatında hak kaybına yol açacak bir uygulamanın Türk-İş açısından GENEL GREV sebebi sayılacağını hatırlatmakta ve bu konudaki kararlılığını vurgulamaktadır.’’

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, 11 Temmuz 2012 ‘deki açıklaması: ‘’Biz Hükümete kıdem tazminatı konusunun işçiler açısından hassas bir konu olduğunu hatırlatıyor, bu konuda bu güne kadar yaratılan gerginliğe, kafa karışıklığına ve bilgi kirliliğine artık son verilmesini istiyoruz. Hükümeti sorumlu davranmaya ve bu konuda bu güne kadar yaptığı tüm çalışmaları rafa kaldırmaya çağırıyoruz.’’

31 Temmuz 2012, Türk-İş Yönetim Kurulu adına açıklama: ‘‘Ülkemiz bugün maalesef kıdem tazminatı başta olmak üzere işçi hareketinin zaten kısıtlı olan temel kazanımlarına göz dikildiği bir süreçten geçmektedir... TÜRK-İŞ, emeği ve kazanımlarını göz ardı eden, sadece sermaye kesiminin çıkarlarını yansıtan arayışlara karşı her türlü mücadeleyi verecektir.’’

Türk-İş’in kararları ve uyarıları böyle. Peki Hükümet bu uyarıları dikkate aldı mı? Almadı. Kıdem tazminatının fona devredilmesini içeren taslaklar ortalıkta uçuşuyor. ÇSGB’nın taslağı, Hükümetin taslağı vs.

Hükümetin taslağı kıdem tazminatına dokunmakla kalmıyor, yok ediyor:,

1 -Kıdem tazminatı yarıya indiriliyor. Prime tabi kazancın yüzde 8,3’ünden, yüzde 4’e, her yıl için 30 günlük brüt ücretten, 14 günlük brüt ücrete indiriyorlar. Prim oranları, zamanla daha da düşürülecek.

2 - Kıdem tazminatından vergi alınamaz. Oysa Hükümet, nemasından vergi almak istiyor.

3 -Toplu sözleşme ile tazminat miktarını belirleme hakkını yok etmek istiyorlar.

4 -Emekli çalışanlar, ölmeden kıdem tazminatı alamayacak. Öldükten sonra ancak varisleri alabilecek.

5 - Kıdem tazminatından devlet güvencesi kaldırılıyor. Fonu devlet yönetmeyecek, devletin garantisinde olmayacak. Primler, özel emeklilik şirketlerine yatırılacak. Şirket iflas ettiğinde kıdem tazminatı da yok olacak.

6 - Primi yatırmak, işverenin keyfine bırakılıyor. Yatırmayana ciddi bir yaptırım yok.

7 -İşverenden kesilen işsizlik sigortası primini yüzde 2’den, yüzde 0,5’e düşürüyor, işsizlik sigortasını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.

8 - Emekliler şu anda ev alamıyorken, yarıya düşürülmüş priminin yarısıyla ev alınabilmesi hayali pompalanıyor.

9- Kıdem tazminatının yok edilmesi emrini verenler ise, IMF, OECD, Dünya Bankası, ABD ve AB emperyalizmi.

Hükümetin niyeti bu, yasa taslağı hazırlanmış bile.

Ama Türk-İş ve bağlı sendikalar, bırakalım genel grev hazırlığını, durumu henüz işçiye anlatmış bile değiller.

Geçmişteki saldırılar sırasında olduğu gibi, kararlar ve açıklamalarla yetinilirse, bu kararların çöpe gideceğini, hiçbir kıymetinin olmadığını tarih yazacak.

Olan, 12 milyon işçiye olacak.
Mehmet AKKAYA

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cahit Külebi Şiirinde Tokat ve Anadolu Motifleri-Hami Karslı

Bir Doğasever: FARUK SÜKAN

Unutulan Bir Katliam:Talkan ve Cürcan