Unutulan Bir Katliam:Talkan ve Cürcan
Aşağıdaki bilgilerin tamamı İslami kaynaklardan, Taberi ve
Zekeriya Kitapçı gibi İslami tarihçi ve yazarlardan alınarak düzenlenmiştir.
Türklerin kılıç zoruyla Müslümanlaştırılmaları ile ilgili
670’li tarihlere dayanan bilgiler maalesef okullarda bizlere hiçbir zaman
verilmemiş, verilen bilgiler ise, Türklerin Müslümanlığa geçişleri kendi
istekleri ile olmuş gibi gösterilerek, 740’lara kadar ki tarih atlanarak
verilmiştir.
İslam''ın Türklere zorla kabul ettirilmeleri ile ilgili
670’lerden başlayarak 740’lara kadar uzanan tarihin bize okullarda anlatılmamasının
nedenlerini, bu kısa tarihi öğrenince biraz daha anlamak mümkün olabilecektir.
Şimdi, bu atlanan 70 senelik tarihe bir göz atalım..
1. Talkan ve Cürcan Soykırımı
Buhara’da olanlar diğer Türk Beyliklerinde de etkilerini
gösterir.. Aynı şeylerin kendi başlarına geleceğinden korkmaktadırlar.. Sogd
meliki Neyzek Tarhan şehrinin yıkıma uğramaması için Kuteybe ile anlaşmak
zorunda kalır.. Bu anlaşmaya göre Tarhan haraç verecek ve tarafsız kalacaktır..
Ancak bu tarafsız kalmalar ve Türklerin birleşememeleri Arapların işlerini
kolaylaştırmış ve Türk beyliklerini istedikleri gibi istila edip talan
etmişlerdir.. İlk olarak saldırıya uğrayan Kibac Hatun’a diğer beyliklerden
yardım gelmeyince, o yardımı esirgeyenler aynı akibete uğramışlardır.. Bu
olaylarda Türklerin belli bir şekilde organize olamamaları da onların Araplar
tarafından istila edilmelerini kolaylaştırmıştır.. Neyzek Tarhan daha sonra
Kuteybe ile yaptiğı anlaşmada hatalı olduğunu ve bu anlaşmanın kendisine hiçbir
güvence getirmeyeceği gibi diğer Türk Beylerine de ihanet etmiş olacağını
anlar.. Tohoristan’a dönerek bütün Türk Beyliklerine birer mektup yazar ve
onları ortak bir direnişe girmeleri için uyarmaya çalışır.. İlk olumlu yanıt
Talkan meliki Sehrek’den gelir..Tarhan’ın planlarını öğrenen Kuteybe, buna
karşılık Belh şehrinde hazırlık yaparak, baharda büyük bir ordu ile Talkan
şehrine doğru yürür.. O ana kadar bir direniş hazırlığı yapamayan Talkan şehri
meliki Sehrek, Kuteybe’nin gelişinden önce şehri terkeder.. Şehre hiç
savaşmadan giren Kuteybe’nin adamları şehirde eli kılıç tutabilen nekadar erkek
varsa hepsini kılıçtan geçirirler.. Bu katliam o zamana kadar yapılanların en
büyüğüdür.. Kuteybe bu katliamı diğer beyliklere ibret olması için yapar.. Kuteybe’nin
askerleri öldürebildikleri kadar öldürürler, geri kalanları da, Talkan yolu
üzerindeki ağaçlara asarlar.. Bu yolun 4 fersah ( 24 Km .) mesafelik bölümü
Türklerin ağaçlara asılan cesetleri ile doludur.. Talkan katliamı tarihe,
Arapların o güne kadar yaptıkları katliamların en büyüğü olarak geçmiştir..
Halk, Müslüman Araplarla savaşmadığı halde, Kuteybe ve askerleri sırf
diğerlerine örnek olsun diye 40.000 kadar kişiyi kılıçtan geçirmiş, ağaçlara
asmıştır.. bütün bunlar hep İslam adına yapılmıştır..
Kuteybe, Talkan katliamından sonra Suman’a girer..
erkeklerin pek çoğunu öldürterek, kadınlarını ve kızlarını cariye olarak
alıkoyar.. Daha sonra Kes ve Nesef’de aynı şeyleri yapar.. Erkekler öldürülür,
Türk kadın ve kızları utanç verici bir şekilde Araplara cariye olurlar.. Daha
sonra Faryab’a yönelir ve Faryab’ın teslim olmasını ister.. Faryab halkı
başlarına gelecekleri bildiklerinden teslim olmaya yanaşmazlar.. Erkekleri
dövüşerek ölürler.. Bütün şehir yakılır.. Araplar bu şehre yakılmış şehir
anlamında Muhtereka derler.. Kuteybe, Faryab’dan sonra, Tarhan’ın çekildiği
kale Bazgis’i kuşatır.. 2 ay süreyle devamlı olarak buraya saldırır fakat bir
sonuç elde edemez.. Bu arada kış yaklaşır..Kuteybe’nin kışın savaşacak gücü
yoktur ancak, kale içindeki Türklerin de yiyecekleri bitmiştir.. Her iki
tarafta savaşın kendileri için kaybedildiğini düşünür.. Kuteybe son olarak bir
hileye baş vurur.. Tarhan’ın yanına Muhammed bin Selim adındaki adamını
gönderir.. Muhammed ibni Selim Tarhan’ın teslim olması durumunda kendisine hiç
bir şekilde zarar gelmeyeceği güvencesini verir.. Kalenin açlık içinde
olmasından dolayı Tarhan’ın Kuteybe’nin teklifini kabul etmesinden başka
yapılacak bir şeyi yoktur.. Komutanları ile görüşüp teklifi kabul ederler..
Silahlarını teslim ederek kaleden çıkarlar.. Tarhan kaleden çıkar çıkmaz
yakalanır, etrafı hendek açılmış bir çadırda zincire vurulur..Kuteybe bu arada
Tarhan’ı hemen öldürmez.. Haccac’a haber göndererek ne yapacağını sorar..
Haccac Tarhan için, “ O bir Müslüman düşmanıdır hiç aman vermeden öldür” der..
Kuteybe önce Tarhan’ın iki oğlunu, Tarhan’ın ve toplanan halkın gözü önünde
öldürtür.. Arkasından 700 kadar Türk savaşçısının başlarını gene Tarhan’ın ve
halkın gözü önünde kestirir.. Tarhan’ı da bizzat kendisi öldürür.. Bütün kesilen
başlar Haccac’a gönderilir.
Tarhan’ın öldürülmesinden sonra, Kuteybe, Aral Gölü’nün
altında bulunan Harzem bölgesine yürür.. Harzem’de Caygan ile Havarizat
arasında taht kavgası vardır.. Kuteybe Caygan’la işbirliği yapar.. Önce
Havarizat ile etrafındakileri öldürtür.. Arkasından Camhud melikini yenerek
4000 civarında esir alırlar.. Ancak, daha sonra bunlar Kuteybe’nin emri üzerine
öldürülürler..
Bu olay, Ziya Kitapçı''nın, İslam Tarihi ve Türkler adlı
kitabında aynen şöyle anlatılır ;
Bu harblerden birinde, et-Taberi''nin bütün tafsilatı ile
anlattığına göre, bir defasında Abdurrahman b. Müslim, Kuteybe''ye, 4000 esirle
gelmişti. Kuteybe, Abdurrahman''ın böyle kalabalık Türk esirleri ile geldiğini
görünce hemen tahtının çıkarılmasını ve bir meydana kurulmasını istedi.
Tahtının üzerine mağruru bir eda ile oturan Kuteybe, bu Türk esirlerinden bin
tanesini sağına, bin tanesini soluna, bin tanesini arkasına ve bin tanesinide
önüne dizilmelerini söylemiş ve sonrada Arap askerlerine dönerek yalın kılıç bu
Türklerin kafalarının koparılmasını emretmiştir. Cebbar, zorba, insafsız Arap
komutanının etrafının bir anda bu Türklerin kafa kol ve gövdeleri ile bir kan
gölü haline geldiğinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu harblerde
öldürülen Türklerin haddi hesabı yoktu. Nitekim bu vahşetten adeta gururlanan
bir Arap şairi Kaah el-Aşkari şöyle haykırmıştır,
”Kazah ve Facfac önlerinde korkudan birbirlerine sarılmış
zavallı Türkleri öldürdüğünüz geceleri hele bir hatırlayınız.
Herkesi kılıçtan geçirdiniz. Sadece ata dahi binmeyecek
yaşta küçük çocuklar kaldı. Binenlerde o hırçın atların sırtında sanki bir yük
gibiydiler.”
Harzem’de ayaklanan halk, Kuteybe ile işbirliği yaptığı için
Caygan’ı öldürür..Bunun üzerine, Kuteybe bütün Harzem’i yakıp yıkar, halkı
kılıçtan geçirir.. Harzemli ünlü Türk bilgini, Biruni Harzem’deki uygarlığın
yok edilişini şu şekilde anlatır.. “Kuteybe, her çareye baş vurarak
Harzemlilerin yazılı dilini bilenleri, geleneklerini koruyanlarını, bütün
bilginleri öldürttü, böylece herşey karanlıklara gömüldü.. İslam Harzemlilerin
içinde girerken, onların tarihi hakkında bilinenleri artık öğrenme olanağı
bırakmadı..Harzem’i yıktıktan sonra Kuteybe, Semerkant üzerine yürür..Semerkant
meliki Gurek üzerine gelen Müslümanlara karşı diğer Türk Beyliklerinden yardım
ister.. Taşkent ve Fergane’den yardım gönderir, fakat gelen birlikler yolda
Kuteybe’nin askerleri tarafından pusuya düşürülerek yok edilirler..Semerkant,
kuşatılır.. Araplar mancınık ateşi ile saldırırlar.. Daha fazla
dayanamayacağını anlayan Gurek, Kuteybe ile anlaşmak zorunda kalır..Bu
anlaşmaya göre,
1.Semerkant Araplara her sene 2.200.000 altın ödeyecektir..
2.Bir defaya mahsus olmak üzere 30.000 Türk gencini esir
olarak verecektir..
3.Şehirde Cami yapılacaktır..
4.Şehirde eli silah tutan kimse dolaşmayacaktır..
5.Tapınak ve putlardaki tüm mücevherler Kuteybe’ye teslim
edilecektir..
Daha sonra Kuteybe, altından yapılan putları erittirerek
alır ve Merv’e geri döner.. Dönerken kardeşi Abdurrahman bin Muslim’i
Semerkant’ın başına vali olarak bırakır..
Kuteybe’nin Merv’e dönüşünden sonra, Türkler kendi
aralarında işgalci Müslümanlara karşı bir direniş birliği kurarlar.. Zaman
zaman Ceyhun ırmağını geçerek Araplara pusu kurar ve ciddi zararlar verirler..
Haccac Kuteybe’ye Taşkent ve Fergana’yi işgal etmesi talimatını verir.. Kuteybe
Taşkent’e gider fakat başarılı olamaz.. Bu arada Haccac ölür. Halife Velid,
Kuteybe’ye Türklere karşı savaşları devam ettirmesini söyler.. Kuteybe bu sefer
Kasgar’a doğru yola çıkar.. Tam Kasgar’ı kuşatacakken Halife Velid ölür, yerine
Süleyman ibni Abdülmelik halife olur.. Bu yeni Halife ile arası hiç iyi olmayan
Kuteybe Kasgar seferini yarıda bırakarak ona karşı ayaklanır, ancak kendi
komutanları tarafından 11 yakını ile birlikte 716 senesinde kafası kesilerek
öldürülür.. Çünkü Kuteybe’nin komutanları Halifeye karşı gelmek
istememişlerdir..
Taberi Anlatımları
Aşağıdaki pasajlar doğrudan Taberinin anlatımından
alınmıştır.
Tarih-i Taberi / Cilt 3/(Syf-343)
Her kim Türk’lerden baş getirirse yüz dirhem vereceğim. İmdi
müslümanlar bir bir Türk’lerin başını kesip getirip 100 dirhemi aldılar.Ve
Türk’leri dağıtıp hesapsız kırdılar ve mübaleğa ile mal ve ganimet alıp yine
dönüp Merv’e geldiler.
Yaz gelince Kuteybe Horasan şehirlerine nameler gönderip
asker topladı. Sonra göçüp Talkan’a vardı. Şehrek ki Talkan meliki idi.
Neyzekle müttefik idi. Kuteybe’nin geldiğini işitince kaçtı. Kuteybe Talkan’a
girdiği vakit hükmetti ki ahalisini kılıçtan geçireler. Ne kadar kırabilirlerse
kıralar. Bunun üzerine Kuteybe’nin askeri orada hesapsız adam öldürdü.
Rivayet ederler ki 4 fersenk yol iki taraftan muttasıl ceviz
ağacı dallarına adamlar asılmış idi. Oradan göçtü. Mervalarüd’e kondu. Oradaki
melik kaçtı. Kuteybe onun da iki oğlunu tuttukta kalan şehrin beyleri itaat
edip istikbale geldiler.(Syf-344)
Kuteybe dedi: - Vallahi eğer benim ömrümden üç söz
söyleyecek kadar zaman kalmış olsa bunu derim ki (Uktülühü uktülühü uktülühü).
( Hepsini öldürün, hepsini öldürün, hepsini öldürün )
Bunun üzerine Neyzek’i ve iki kardeşi oğulları ki biri Sol
ve biri Osman’dır. Ve yine o kendisi ile mahsur olanların hepsini
öldürdüler.hepsi 700 adam idi. Buyurdu başlarını kesip Haccac’a
gönderdiler.(Syf-347)
Kuteybe deve palanı demek olur.(Syf-351)
.......
Bu 70 yıl süren Türk-arap savaşlarının en önemli noktaları
ve sonuçları ;
1- 100.000'in üstünde Türk katledilmiştir.
2- 50.000'in üstünde Türk genci köle ve cariye yapılmıştır.
3- Şehirler yağmalanmış , ganimet diye halkın herşeyi talan
edilmiştir.
4- Tüm zenginlikler , tarihi eserler yokedilmiş , yakılmış ,
yıkılmıştır.
5- Dünyanın en büyük katliamlarından biri olan "Talkan
Katliamında" 40.000 Türkün kesilerek
6- Aynı şekilde "Curcan Katliamında da esir alınan
40.000 Türk'ün nehir kenarında kafaları
kesilmiş , nehrin suyu kıpkızıl olmuş , cesetler yine
ağaçlarda sallandırılmıştır.
7- "Teslim olursanız canınız bağışlanacak" sözü
hiç bir zaman yerine getirilmemiş ,
"Şeriat söz tanımaz" denilerek kadın-erkek
kılıçtan geçirilmiştir.
8- Araplar tarihte yaşadıkları bu en büyük yağma ve talandan
çok büyük servet elde etmişlerdir.
9- Türkler böyle bir vahşet ve mezalimi Çinlilerden dahi
görmemişlerdir.
10-Bu tarihi gerçekler "islam etkilenmesin"
düşüncesiyle gizlenmekte , bahsedilmemektedir.
Türkçü siyasetçiler dahi konuyu geçiştirmektedir. Bundan da
Araplar nasiplenmektedir-
Azeri Turkcesi ile yorum yazmaq mumkunmu?
YanıtlaSilelbette
YanıtlaSil