Kayıtlar

Ağustos, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

30 Ağustos 2012 .. Bükreş...

Resim
Türkiye  ilginç bir ülke.Yanmış yıkılmış,teslim bayrağını çekmiş,yoksul,perişan,üretimi  sıfır noktasında,açlık,sıtma yanıbaşında,yabancı boyunduruğunda can çekişen bir  memlekete önderlik edip çağ atlatan Gazi Mustafa Kemal'in  manevi huzuruna çiçek bile konulayan bir ülke. Bir başka ülke Romanya...30 Ağustos 2012 ..Başkent Bükreş... Türkiye'de Atatürk anıtlarına çelenk koymak yasakken, 'Romanya'da bir park.Takdiri size bırakıyoruz.   Tokat Gerçek Haber

Düzgün'den Bakana Önerge

Resim
            Tokat Milletvekili Orhan Düzgün, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e Tokat Valiliğinin kendilerine Atatürk anıtına çelenk izni vermediğini hatırlatarak, “Çelengin yasaklanmasının sebebi nedir? diye sordu. TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesine İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in cevaplamasını isteyen CHP Milletvekili Orhan Düzgün, şöyle konuştu:  “ Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalar Yönetmeliğiyle yani iktidarın dayatma anlayışıyla maalesef Kurtuluş savaşımızın, Cumhuriyetimizin ilanının ve ülkemizin işgalden kurtarıldığı ve büyük savaşı kazandığımız gün olan 30 Ağustos Zafer Bayramımızın coşkusunu yaşamak adına Atamızın huzuruna çelenk bırakmak için valiliğin insafına kalmış durumdayız” ifadelerine yer veren Orhan Düzgün,  Bakan İdris Naim Şahin’e şu soruları yöneltti: “Tüm dünyanın saygı duyup örnek aldığı bir kurtuluşu anmak için koyulma...

Öğrenci Harçları Kaldırıldı

Resim
          Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Arınç, “Birinci öğretim ve açık öğretimden alınan harçlar kaldırıldı. İkinci öğretimden alınan öğrenim ücreti devam edecek. Yaklaşık 3.5 milyon öğrenci harç vermeyecek.” dedi. Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada harçların kaldırılmasını müjde olarak duyurdu. Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversite öğrencileri için harçların kaldırılacağı müjdesinin, bir kararnameyle gerçekleştirildiğini söyledi. Arınç, “Sayın başbakanımızın, bakanlarımızın imzaladığı kararnameyle bundan böyle birinci öğretimden katkı payı alınması, yani harçlar tamamen kaldırılmıştır. 2011/2012 öğretim yılı sayısı itibarıyla 1 milyon 524 bin 380 öğrenci bu harçların kaldırılmasından doğrudan istifade edecektir. Aynı şekilde açık öğretimden katkı paylarının alınmasına da son verilmiştir.  Yine 2011-2012 eğitim-öğretim yılında  1 milyon 951 bin 494 öğrenci de bundan istifade  et...

Tokat Eğitim Sen'den Rapor Tepkisi

Resim
           Tokat   Eğitim Sen Şubesi Başkanı Ertan Uysal “4+4+ 4” uygulamasıyla 66 ayı doldurmuş çocukların ilköğretime başlaması ile ilgili düzenlediği basın toplantısında şunları kaydetti;          “Gelişim dönemi açısından henüz oyun çağında bulunan 66 aylık çocuğun okul öncesi eğitim almadan ilkokul disiplinine girmesi, eğitim hayatı açısından olumsuz sonuçlar doğuracaktır.          5 yaş yani 60–71 aylar arası çocuklar zihinsel, fiziksel,  psikolojik olarak ilkokula henüz hazır değildir. Çocuğun okul eğitimine katılabilmesi için gerekli duygusal, bilişsel, dil ve el becerilerinin gelişimi 6 yaştan (72 ay) önce tamamlanmaz. Bu bilimsel ortalama dışında kalan çok az çocuk vardır.          Çocukların bu gelişimleri tamamlanmadan ilkokul 1. sınıfa başlamaları ruh sağlığını pek çok yönden olumsuz olarak etkileyecektir....

Niksarlı bir bilim adamı: Prof. Dr. Ahmet AKSOY

Resim
Çok uzun bir süredir, Niksar ve Niksarlılar’la ilgili yazılar yazıyorum. Başlangıçta, yerel bir gazetede  “Niksar’a Onur Verenler”  üst başlığıyla, Niksar’a hizmet vermiş ve aynı kentli olduğum için kendileriyle onur duyduğum bazı kişilerin yaşam öykülerini kaleme almıştım. Sonra bu yazı dizisini  “Niksar’da İz Bırakanlar”  diye sürdürdüm. Önceleri bu yazıları yazarken, ilke olarak  “Hangi Niksarlı, Niksar’a nasıl bir katkı sağlamıştır?”  sorusuna yanıt arıyordum. Sonra,  Niksarlı olmadığı halde Niksar’a katkı sağlayanları  da bu dizi içerisine aldım. Daha sonra da,  Ülkemize hizmet edip ün kazanan Niksarlılar ’dan söz ettim. Örneğin Yekta Güngör Özden’le ilgili yazdığım bir yazıda: “ Bazı insanlar, doğdukları kent için hiçbir anlam taşımazlar. Bazıları, doğdukları kentin “yüzkarası” dırlar. Örneğin, Sivas’ta, 2 Temmuz 1993  günü 37 aydınımızı akla hayale gelmeyecek şekilde diri diri yakan...

Tokatspor’un Yeni Sezon Kadrosu

Resim
         Yeni  sezonda  başarı  ipini göğüslemek isteyen Tokatspor’un yeni  kadrosundaki futbolcuların forma numaraları  yavaş yavş belli oluyor. Teknik Menajer Aytunç Bozkurt,  forma numarası kesinleşen  futbolcuların,adlarını  ve forma numaralarını basınla paylaştı.          Ercan Güner’in   bu sezon  t akım kaptanlığı görevi verildiğini ve 10 numarayı giyeceğini söyleyen Aytunç Bozkurt, 60 numarayı ise  ikinci kaptan Kaleci Mehmet Dönmezdemir’in giyeceğini söyledi. Numaraları kesinleşen diğer isimler 11 numara ile Emin Yalın, 22 numara İbrahim Taylan Uzunoğlu, 7 numara Uğur Yanıkdemir, 29 numara ile de Vedat Aşkan oldu. Önümüzdeki hafta içinde tüm oyuncuların forma numaralarının federasyona bildirileceği  ifade  edildi.

Türkiye’de yabancı sermaye işgali -1

Resim
  Son 30 yıl, sadece milli ekonominin tasfiyesi tarihi değil, aynı zamanda kamu kurumlarının yabancılara ikram edildiği ve yabancı sermayenin önündeki bütün engellerin kaldırılarak, iç piyasanın yabancı şirketlerce işgali yıllarıdır. Nasıl mı? 1984’te, Devlet İhale Kanunu değiştirilerek, yabancı uyrukluları engelleyen hükümler kaldırıldı. Özal, yabancı paranın girişini serbest bıraktı. Çiller-Karayalçın Hükümeti, 5 Mart 1995’te, Gümrük Birliği anlaşması ile Türkiye’yi, tek taraflı olarak AB emperyalizminin şirketlerine açtı. 1980’de, yabancı şirket sayısı 78 iken, 2003’te 6 bin 584’e yükseldi. Merkez Bankası’na göre, 1980-2000 arası 500 milyon dolarlık yabancı sermaye girişi, 2000-2004 arasında 1.4 milyar dolara yükselmiş. 1990’da 500 büyük sanayi kuruluşunun 88’i yabancı şirketler iken, 2000 yılında 131’e, 2003 yılında ise 147’ye ulaşmış. AB daha fazlasını istiyor, “bütün engelleri kaldırın” diye emrediyordu. DSP-MHP-ANAP Hükümeti, 5 Temmuz 2001’de, Tahkim yasa...

Aleviliğin Eski Türk İnançlarıyla İlişkisi

Resim
Türkler dünya tarihinin en eski halklarından biridir. Türk adının bu halka ad olması daha yakın dönemlere ait bir tarihsel olgu ise de Türk dili konuşan toplulukların geçmişi yaklaşık beş bin yıl geriye kadar götürülmektedir. Türklerin sahip olduğu inançsal özellikler onların yaşayış biçimlerinin sonucu olarak doğa temellidir. Doğadaki varlıklarda ruh olduğuna inanma ve onlara tapınma biçimindedir. Başta göğün, güneşin, ayın, dağların, ırmakların vb. hepsinin kutsandığı bir inançsal yapılanma ile karşı karşıyayız. Bu inançsal yapılanma aslında eski Türklerin kendilerini doğanın bir parçası olarak gördüklerinin ve kendilerini doğadan ayrı / doğaya egemen bir topluluk biçiminde düşünmediklerinin göstergesidir. Ayrıca Türklerde atalara tapınma olgusu da son derece önemlidir. Nitekim bu konuda İbn Fadlan Şöyle demektedir: “ Hiçbir şeye ibadet etmezler. Aksine büyüklerine rab ( Allah ) derler.” (1) Türklerde doğadaki somut varlıkların yanında soyut tanrılara da tapınma söz konusudur...

Sayın Cemil Çiçek’in Önerisi

Resim
TBMM Başkanı Cemil Çiçek kamuoyuna tartışılmak üzere, “ Teröre karşı Ulusal Mutabakat” önerisi sundu. Öneri hakkında  iyi niyet kötü niyet tartışması yapmayacağım ama makamın ağırlığından çok uzak, sıradan, okuyanda hiçbir heyecan yaratmayan,  herkesin kaleme alabileceği bir metin. Bence önerinin en zayıf noktası malum bölücü terör hareketinin asıl tahrik ve teşvikçilerinin ABD ve AB olduğu göz ardı edilerek kaleme alınmış bir öneri demeti olmasıdır. Bu öneri demetinde terör sadece iç boyutuyla düşünülmüş ve kabaca değerlendirilmeye çalışılmıştır. Terörizm gerçekte uluslararası arenada devletlerin satranç tahtasındaki piyonlar gibi, terörist örgüt denen figüranlara oynattıkları bir oyundur. ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi ve özellikle Kafkaslar’daki çıkarları nedeniyle Türkiye ile ABD  arasında, Kuzey Irak’taki bölücü terör açısından görüş ayrılıkları vardır. Nitekim ABD, PKK’ya karşı El-Kaide’ye gösterdiği hassasiyeti ve sertliği göstermemektedir. Başk...

Ozan Hüseyin Razi Şiirleriyle Tokat Gerçek'te

Resim
Hüseyin Razi Tokat'ın  kültür-sanat dünyasında  bilinen bir isim.Tokat Gerçek'te  de bundan sonra sanatsal yaratılarıyla aramızda  olacak abide bir şahsiyet.Biz  Tokat Gerçek olarak  yine de onu tanımayıp bilmeyenler için    Hüseyin Razi  Beyefendiden   kendisini sizlere anlatmasını  istedik Hüseyin Razi:1939 depreminin acılı günlerinde, Tokat Vavru yeni ismiyle Kemalpaşa beldesinde dünyaya gelmişim. Burası eskiden Rum ve Ermeni yerleşim yeriymiş. İlk önce Sırçalı köyünden dedem oraya gelmiş. Devlet burası boş, buraya yerleşin, demiş. Benim tahminimce burası Rum yeriymiş, çünkü biz oradayken daha Ermeniler vardı. Bağlık, bahçelik, üzüm bağları vardı. Çok güzel bir yerdi. Merkez bir köydür. Şehre altı yedi km. uzaklıktadır. Şimdi orayı şeftali bahçeleri donattı. Kiraz bahçeleri oldu. İhracat yapılıyor. Üzümcülük hemen hemen kalmadı. Amerikan asmasından olsa da bunlar çok azdır. Binalar taşla yapılmış, kerpiç karışımı,...

30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun

Resim
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu dirilişi sağlayan; sivil asker, kadın erkek, genç yaşlı bütün kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz..

Alevilerin Namazı Cemdir

Resim
       Sünni ve Şii misyonerler tarafından Alevilere yönelik gerçekleştirilen en önemli tacizlerden biri de namaz ibadeti ile ilgilidir. Buna göre Sünni ve Şii kimi çevreler, gerçeğin hilafına, bilinen şekil ve kalıplara dökülmüş namazı İslam’ın bir buyruğu olarak gördüklerinden, Alevileri kendi anladıkları biçimiyle namaz kılmadıkları ve böyle bir şekilsel zorunluluğu kabul etmedikleri için tekfir etmekte yahut cehaletle suçlamaktadırla r. Oysa gerçek bambaşkadır. Hiç kuşku yok ki, bu gerçeği savunmak konusunda Alevi inanç ve kültürü gereken donanıma sahiptir. Biz bu çalışmamızla o donanımı gözler önüne sermek istiyoruz.  Öncelikle namaz sözcüğünü semantik açıdan / anlambilimsel olarak inceleyelim. Namaz bilindiği üzere Farsça bir sözcüktür. Aslı “ Nemaz” dır. Sözlükte dua, yalvarış, yakarış gibi anlamlara gelmektedir. Sözcüğün Farsça olmasından da anlaşılacağı üzere Kur’an’da namaz sözü geçmemektedir. Bunun yerine aynı anlama gelen Arapça bir söz...